Hani Din Akıllı İşi idi? - akademitarih

EN YENİ MAKALELER

Post Top Ad

Your Ad Spot

10 Temmuz 2022 Pazar

Hani Din Akıllı İşi idi?


 

İlhan ŞAHİN
Tarihçi-Yazar

Hani Din Akıllı İşi idi?

Moğol ordusu 1258 yılında Bağdat’ı kuşatır ve alır. Moğol Komutanı Hülagû Han Bağdat’a girince şehrin merkezinde bulunan görkemli Camii önünde karargâhını kurar. Asya steplerinden gelen ve çadırda yaşayan Hülagû mescidin görkemi karşısında şaşkınlığını gizleyemez. Abbasi Halifesi Müstasım’ı yanına çağırtır. Halife süslü kıyafetleri, ipek elbisesi ve parmağında nadide taşlardan yapılmış yüzükler ile Hülagû’nun karşısına çıkar. Moğol Komutanı Halife’den İslam’ı anlatmasını ister. Abbasi Halifesi Allah’ın emirleri ve Peygamber’in hadisleri ışığında temsil ettiği dini anlatır.

                Halife “İslam adil olmayı, fakire fukaraya yardım etmeyi emreder. İslam kul hakkı yemeyi yasaklar. Köleliği kaldırır, kadınlara, çocuklara şefkatli davranmayı emreder. İslam Peygamberi sağ elin verdiğini sol el bilmemeli, komşusu açken tok yatan bizden değildir.” Şeklinde açıklama yapar. Moğol Komutan ayağa kalkar ve şu tarihi cevabı verir.

                “Gök Tengri’ye yemin olsun ki sizin Tengri’nizin bu tür görkemli ibadethanelere ihtiyacı yoktur. Ancak sizler Tengri’nizin yasakladığı ne varsa yapıyor ve günahlarınızı örtmek için böyle görkemli ibadethanelere saklanıyorsunuzşeklinde cevap verir.

                Şimdi İslam Dünyası’nın içinde bulunduğu duruma bakıyorum da bir Moğol barbarının anladığı kadar İslam’ı anlamadığımızı düşünüyorum Adım başı cami yapıyoruz. Her Cuma günü bu camilere para topluyoruz. Camilerde en lüks malzeme kullanıyoruz ancak cami dışında aç yatıp dilenen insanları görmüyoruz. Biz acaba İslam’ı yanlış mı anladık?

                Hâlbuki çağının en görkemli yapısı Kâbe-i Muazzama dururken vahyinin yılanların, çıyanların bulunduğu Hira mağarasına inmesini hiç düşünmedik. Kuran'ın Kâbe’nin etrafında onca zengin insan varken, karanlık Hira’da ibadet eden Abdullah’ın oğlu hem yetim hem öksüz Muhammed’e inmesinin inceliğini sorgulamadık. Demek ki takvada üstün olmak için kimin oğlu ya da kızı olduğunuzun hiçbir önemi yokmuş. Demek ki iyi bir Müslüman olmak için görkemli ve süslü binalara da ihtiyaç yokmuş. Yeter ki tertemiz bir kalp, düzgün bir iman ve sağlam bir akla sahip olmanız yeterliymiş.

Yıllarca bir milleti diğer bir milletten üstün tuttuk. Arapça yazılı gazete kâğıtlarını bile öpüp anlımıza koyduk. Ancak onca Arap toplumu ve ordusu İstanbul’u kuşatıp ta alamazken İstanbul Türkçe konuşan Fatih tarafından alınıyordu. Hiç birimiz Fatih’in çalışıp, akıl edip gemileri dağlardan yürütmesini Şahi topu döktürüp zamanın en gelişmiş teknolojisini kullanmasını akıl edemedik. Sadece “nasip” deyip işin içinden sıyırdık. Çünkü akıl etmek meşakkatli bir iştir. Akıl etmek için zaman harcamak, kitap okumak gerekir.

Bugün İslam dünyasının içinde bulunduğu duruma bakın. İnsanları açlıktan öldüğü, Müslümanın Müslüman’ın kafasını kestiği,  emperyalistlerin doğal zenginlikleri sömürmesine izleyici kalan bir ümmetle karşı karşıyayız. Allah tarafından verilmiş tüm yer altı ve yer üstü zenginlikleri kâfirlerin sömürdüğü İslam dünyasının uğraştığı konulara bakar mısınız? Neden hiçbir Müslüman akıl edip te “ya bu gâvur zenginlik içerisinde hem de bizim topraklarımızda olan madenlerle refah içinde yaşıyor, biz niye bunu yapamıyoruz” diye akıl edipte sormuyor. Hani Kuran’da her üç ayetten biri akıl etmekle ilgiliydi? Hani peygamberin emri vardı. Hani ilim Çin’de de olsa gidilecekti?

Şimdi bir moda başladı. Önüne gelen “Osmanlı torunu” olduğunu söylüyor. Ancak bu Osmanlı torunları Osmanlı’yı da bilmiyor. Osmanlı Devleti’nin neden yıkıldığını düşünmüyor. Düşünmez çünkü yukarda da belirttiğim gibi düşünmek zor iştir. Emek ister… Avrupalı teknolojisini geliştirirken Osmanlı devlet adamlarının koltuk kavgasını düşünmez bizim Osmanlı torunu. Abdülhamid’e ve Mehmet Akif’e sahip çıkar ancak Mehmet Akif’in en büyük Abdülhamit düşmanı olduğunu bilmez. Abdülhamid’e Çiçek Aşısı araştırmalarına ayırdığı ödenek için “Gâvur” diyen ulemayı da yere göğe koymaz, çiçek aşısının bulunmasına vesile olan Abdülhamid’i de.  

Evet sevgili dostlar bir Kurban Bayramını daha idrak ediyoruz. Sosyal medyada kestiğimiz kurbanları paylaşıyoruz. Bir gösteriş merakı aldı başını gidiyor. Sağ elin verdiğini bırakın sol elin görmemesi artık dünya görüyor. Şimdi ben soruyorum lütfen cevap veririmsiniz:

Hani din akıl sahiplerine inmişti?

KAYNAKLAR

İbn-i Kesir “İslam Tarihi”

TDV İslam Ansiklopedisi

Ramuz El Hadis

Erhan Afyoncu “ Osmanlı Tarihi”

Ali Fethi Okyar “Üç Devir Bir Adam”



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayın takipçilerimiz hakaret etmeden yorumlarınızı yapabilirsiniz.

Post Top Ad

Your Ad Spot