KIZILIRMAK OLMASA SAKARYA OLUR MUYDU? "KIRIKKALE SAHİBİNİ ARIYOR" - akademitarih

EN YENİ MAKALELER

Post Top Ad

Your Ad Spot

25 Ağustos 2024 Pazar

KIZILIRMAK OLMASA SAKARYA OLUR MUYDU? "KIRIKKALE SAHİBİNİ ARIYOR"

 

KIZILIRMAK OLMASA SAKARYA OLUR MUYDU?
KIRIKKALE SAHİBİNİ ARIYOR


İlhan ŞAHİN


Türk tarihinin en önemli zaferlerinden biri olan Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103. Yılını kutluyoruz. Sakarya Meydan Muharebesi Türk’ün son kalesi, bıçağın kemiğe dayandığı ve Türk Milleti’nin 1683’te II. Viyana Kuşatması ile başlayan geri çekilişin son bulduğu yaklaşık 238 yıllık ezikliğin, geri çekilmenin ve yıkılışın durduğu kahramanlık hikâyesidir. 22 gün 22 gece süren muharebeler neticesinde geri çekilme durmuş bir yıl sonra da düşman denize dökülmüştür. Tarihe “Subaylar Savaşı” olarak da geçen muharebeler neticesinde Türk Milletinin en eğitimli kadroları önce Çanakkale Muharebelerinde, sonra da Sakarya Meydan Muharebesinde şehit verilmiştir. Dolayısıyla yeni kurulan Türk Devleti ilk yıllarında yetişmiş kadrosu olmadığı için büyük sıkıntılar çekmiştir.

Savaşlarda hep cephe önü anlatılır ve kahramanlaştırılır. Ancak Millî Mücadele döneminde bir millet tüm imkânsızlıklara rağmen emperyalizme başkaldırmıştır. Dünya tarihinde hiçbir örneği olmayan Türk Millî Mücadelesi yediden yetmişe, kadını erkeği, genci çocuğu işin ucundan tutmuş varoluş mücadelesi vermiştir. Cephe önünde mücadele eden kahraman Mehmetçik ve onun Aziz komutanları kadar cepheye mühimmat ve lojistik desteği sağlayan isimsiz kahramanlar pek bilinmez ya da hatırlanmaz. Hâlbuki Yunan Kuvvetleri lojistik merkezinden uzaklaştığı için Sakarya’da kaybetmiştir. Kısacası cephede savaşan askere cephane götürmez, giyeceğini, yiyeceğini temin etmezseniz asker ya açlıktan ya da düşmana kurşun atamadığı için telef olacaktır.

Sakarya Zaferi’nin kazanılmasında birçok bölgenin, köyün, kasabanın, şehrin katkısı bulunmaktadır. Ben bu yazımda zafere katkısı olan önemli yerlerden ama kıymeti yeterince anlaşılmayan Kırıkkale ve çevresinin katkısına işaret etmeye çalışacağım.

Millî Mücadele’nin en önemli üç lojistik destek yolu vardır. Birisi “İstiklal Yolu” olarak bilinen lojistik hattıdır. İnebolu sahilinden başlayıp Kastamonu ve Çankırı üzerinden Ankara'ya uzanan, Türk Kurtuluş Savaşı boyunca İnebolu'ya deniz yoluyla gelen cephanenin kağnılarla cepheye ulaştırılmasında kullanılmış olan 344 km'lik yoldur.[1] Bu yollardan biri de İzmit-Geyve Eskişehir yoludur. Taşıdığı silah cephane ve levazım malzemesi bakımından en büyük en önemli lojistik destek hattı ise Yahşihan–Ankara-Polatlı arasında bulunan yoldur. Bu yol o dönemdeki tek milli demiryolu özelliğine sahip olan ve Prof. Dr. Hamit Pehlivanlı tarafından “Zafer Destek Yolu” olarak adlandırılan yoldur.

İstiklal Yolu”nun halkımız tarafından çok iyi bilinmesinin nedeni adı geçen yoldan Halide Edip (Adıvar), Yakup Kadri (Karaosmanoğlu) gibi ünlülerin geçmesi ve Ankara’ya ulaşmasıdır. Yahşihan-Ankara-Polatlı arasındaki demiryolu hattı iüzerinden Karadeniz, Çukurova, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu’dan gelen hemen hemen tüm lojistik malzemesi Yahşihan’da toplanıp cepheye gönderilmiştir. Yine aynı zamanda Keskin’de bulunan fişekhanede üretilen silahlar da bu hat üzerinden Sakarya’daki askeri birliklere ulaştırılmıştır.[2] Yahşihan’da oluşturulan “Amale Taburları”, “Mühimmat Depoları”, Keskindeki silah üretim tesisleri ile Sakarya ve Büyük Taarruza büyük destekler sağlanmıştır. Askeri Fabrikalar Umum Müdürlüğü adı altında bugünkü MKE’nin temelleri 1921’de atılmıştır. Keskin ve Yahşihan’da oluşturulan Sahra Hastaneleri ile cephede yaralanan askerlerin tedavisi buralarda yapılmıştır. Hatta Yahşihan-Ankara arası demiryolu hattının önemi Amerikalı bir gazeteci olan Clarence K. Street’in dikkatini çekmiştir. Street, Yahşihan’a kadar gelip savaş döneminde bölgeyi incelemiş ve kitabında bu önemli lojistik merkezine yer vermiştir.[3] Kahraman bölge halkı Millî Mücadele boyunca varını yoğunu ortaya koymuş bazen sırtında mermi taşımış, bazen de yaralı askerlerin tedavileri ile ilgilenmiştir. Genel Kurmay verilerine göre Millî Mücadele boyunca Yahşihan’dan başlayan ve Pehlivanlı’nın “Zafer Destek Yolu” diye adlandırdığı hat üzerinden lojistiğin yüzde 50’si taşınmıştır. Özellikle Sakarya ve Büyük Taarruz’un kazanılmasında Yahşihan ve Keskin çok önemli bir merkezdir.

           “İstiklal Yolu” olarak tabir edilen mekânlar her yıl yapılan etkinliklerle binlerce kişiyi ağırlarken Yahşihan-Polatlı arasında bulunan “Zafer Destek Yolu” nu maalesef kimsenin aklına gelmemekte hatta şehrin yöneticileri dahi bilmemektedir. Bu yüzden de ne yazık ki Kırıkkale-Keskin-Yahşihan’ın tarihteki rolü bölge halkı tarafından da öğrenilmeyecektir.

Son yılların “Cumhuriyet Şehri Kırıkkale” diye bir moda terimi var: Sanki Kırıkkale bölgesi daha öncesinde yokmuş ve Cumhuriyetle birlikte ortaya çıkmış gibi gösteriliyor. Kırıkkale bölgesi çok derin bir tarihi geçmişe sahiptir. Kırıkkale Üniversitesi bünyesinde yıllar önce “Kırıkkale Tarihini Araştırmalar Merkezi” kurulmuştur. Bu merkezin başkanlığını şu anda Prof. Dr. Hamit Pehlivanlı yürütüyor. Hoca Kırıkkale tarihi üzerine hem kendisi hem de öğrencilerine çalışmalar yaptırıyor. Yahşihan Kaymakamı Sayın Ender Faruk Uzunoğlu Bey Yahşihan tarihi araştırmalarına gücü yettiğince destek veriyor. Kırıkkale Valisi Sayın Mehmet Makas desteğini ilk olarak “Kale Fest” kapsamında Yahşihan Kaymakamlığı tarafından organize edilen panele verdi. Bu yapılanlar elbette yeterli değildir. Daha başka faaliyetlere ve yayınlara ihtiyaç vardır. Kırıkkale ve çevresi ile ilgili yapılan kitap, makale vs.nin yayınlanması için yerel yöneticilerin, maddi imkânı olan kişi ve kurumların desteğine ihtiyaç bulunmaktadır. Bulunduğu şehirlere bilimsel anlamda canlılık kazandırması gereken Üniversitenin faaliyetleri önemlidir.  Üniversitenin, Mülki idarelerin ve belediyelerin iş birliği ile bu canlılık ve verimlilik sağlanabilir. Türkiye’de bunun pek çok örneği olduğunu biliyoruz. Kırıkkale’de de bu canlılık ve faaliyetlere ihtiyacımız olduğu kanaatindeyim. Sakarya Zaferinin 103. yıl dönümü münasebetiyle Kırıkkale-Keskin-Yahşihan bölgesinin Millî Mücadeleye verdiği desteğin kalıcı olarak hatırlanması yazılı, görsel vs malzeme ile tarihe mal edilmesi için ilgililere bir hatırlatma yapayım diye bu yazıyı kaleme aldım. Bu destekler sağlanmazsa hiç kimse “Kızılırmak olmasaydı Sakarya’nın olmayacağını” bilemeyecek. Bu vesile ile Sakarya Zaferi’nin 103 yılını kutluyor, şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnet ile anıyorum.



[1] İlhan Şahin “Millî Mücadele’ye Demiryolu Lojistik Desteği ve Yahşihan İstasyonu”, Büyük Taarruz ’un 100. Yılı Sempozyumu, Ülkü Ocakları Yay., Ankara 2022, s. 6.

[2] İlhan Şahin, a.g.t., s. 7.

[3] Bahçeşehir Üniversitesi yayınları arasında Milli Mücadele yıllarındaki Türkiye’yi ve Türk tarihini ilgilendiren önemli bir kitap yayınlandı. Kitabın başlığı şu şekildedir: “BİLİNMEYEN TÜRKLER -Mustafa Kemal Paşa, Milliyetçi Ankara ve Anadolu’da Gündelik Hayat –Ocak-Mart 1921”. Kitap, Tarih Profesörü Heath W. Lowry tarafından gözden geçirilerek yayınlanmıştır. Kitabın Amerikalı yazarı üniversiteyi bitirdikten sonra Fransız istihbaratında görev yapmış ve sonra gazeteci olarak çalışmıştır. (s. XI, 2 numaralı not) Streit, 1921’de ABD’ne döndüğünde kitabına bu ismi vermiş, ancak Amerika’da veya Avrupa’da eserini yayınlatma şansı bulamamıştır. Yazar bunun sebebini, “Türk milliyetçilerinin genelde asi şakiler olarak görüldükleri bir zamanda onları son derece olumlu bir şekilde ele alması” olarak izah etmektedir. Dolayısıyla eser aradan doksan sene geçtikten sonra yayınlanabilmiştir. (Prof. Dr. Hamit Pehlivanlı “90 yıl önce Kırıkkale'yi yazdı İstihbaratçı Gazeteci Clarence K. Street’in “BİLİNMEYEN TÜRKLER” İsimli Eserinde Kırıkkale ve Çevresine Dair Bazı Bilgiler”) İl Gazetesi, Kırıkkale, 30 Ocak 2012. Erişim: 01 Ağustos 2022.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayın takipçilerimiz hakaret etmeden yorumlarınızı yapabilirsiniz.

Post Top Ad

Your Ad Spot