M.MİNE ÇUHADAR
MELİKE TETİK
Kırıkkale Üniversitesi Tarih Bölümü
4.Sınıf Öğrencileri
İLK TÜRK MİZAH DERGİSİ DİYOJEN FARKLI BİR BAKIŞ
Akadem Tarih ekibi olarak sizlere her hafta Türk Tarihinin ilkleri hakkında bilgiler verimeye devam ediyoruz.
Türkler gülmeyi güldürmeyi çok seven bir millettir.
Özellikle seyirlik oyunlarında, halk hikâyelerinde mizaha ve hicve büyük önem
verirler. Orta oyunlarında ve meddah tiplemeleri, Karagöz ve Hacivat izleyenleri
adeta gülmekten kendinden geçirmektedir. Hatta günümüzde bile bir gelenek
mizahçılar arasında devam etmektedir. Kavuk devri İsmail Dümbüllü’den, Münir
Özkul’a, Özkul’dan Ferhan Şensoy’a ondanda Rasim Öztekin’e intikal etmiştir.
Şimdi Türk Mizah geleneğinin farklı bir yapı taşı olan Diyojen dergisine isterseniz
bir göz atalım.
24 Kasım 1870 Teodor Kasab tarafından çıkarılmaya başlayan
dergi, 183. Sayısına geldiğinde yayın hayatına veda etmek zorunda kalmıştır.
Diyojen süre içerisin
de dört sayfa olarak 22. sayıya kadar haftada bir defa
perşembe günleri, 23. sayıdan 147. sayıya kadar haftada iki defa bir süre
salı-cuma, bir süre de çarşamba-cumartesi, 148. sayıdan sonra ise salı,
perşembe ve cumartesi günleri olmak üzere haftada üç defa yayımlanmıştır.
Diyojen, Osmanlı basın tarihinde
Türkçe olarak çıkarılan mizah dergilerinin dördüncüsü olmakla beraber mahiyeti
itibariyle ilk siyasî mizah dergisi özelliğine sahiptir. Çünkü bundan birkaç ay
önce ardarda çıkarılmaya başlanan Terakkî Mizah (12 Safer 1287 / 14 Mayıs
1870), Asır Eğlence (Cemâziyelâhir 1287 / Ağustos 1870) ve Terakkî Küçük Mizah
(10 Şâban 1287 / 5 Kasım 1870) adlı yayınlar, hem gündelik gazetelerin paralı
ilâveleri hem de fıkra ve nükteleri son derece soğuk ve seviyesiz yayın
organları olduğu otoriteler tarafından kabul edilmektedir.
Kayserili bir Rum olan Teodor
Kasab, çocuk yaşta gittiği İstanbul’da zekâsı sayesinde ilgisini çektiği bir
Fransız tarafından Fransa’ya götürülmüş, eğitimini Paris’te görmüş, Alexandre
Dumas’nın özel kâtipliğini yapmakla da Fransız yazar ve gazeteci muhiti içinde
yetişmiştir. İstanbul’a dönüşünde Fransızca Diogène ve Rumca Momos adında birer
mizah dergisi çıkarmış, ayrıca Türkçe Diyojen’i de yayımlamaya başlamıştır. Bu
üç derginin yazarları ile makale ve fıkraları aynıdır. Teodor Kasab, Fransa’da
edindiği mizah kültürü ve gazetecilik tecrübesiyle, çevresine maaşlı olarak
topladığı o yılların en kuvvetli kalemleri sayesinde Diyojen’in devrin en
yüksek tirajına ulaşmasını sağlamıştır. Osmanlılığa son derece bağlı olan
Teodor Kasab, o yıllarda Rum ve Yunanlılar ’la diğer azınlıkların ayrılıkçı
hareketleri ve Osmanlı düşmanlıklarına karşı şiddetle mücadele etmiş ve Osmanlı
ülkesinin müşterek unsurların el birliğiyle yükseleceği fikrini müdafaa
etmiştir.
Derginin yazarları, makale ve
fıkralarını Teodor Kasab’ın tespit ettiği doğrultuda kaleme alıyorlardı.
Şinâsi’nin ölümünü duyurmak için Ebüzziyâ Tevfik’in kaleme aldığı yazıya attığı
“Tevfik” imzası (sy. 52) ve gazete sahibinin “ilân” ve “ihtar” başlıklı
yazıları (sy. 14, 19) dışında derginin bütün yazıları imzasızdır. Yazılardan
bir kısmının kimlere ait olduğu, yazarlarının diğer gazete ve dergilerdeki
makalelerinde bizzat belirtmeleri veya aynı konuyu işlerken Diyojen’deki
yazılarından yaptıkları alıntıları yanında hâtıra ve özel mektuplarında
zikretmeleriyle kesin olarak tespit edilebilmiştir. Diyojen’in başlığı
altındaki “Gölge Etme Başka İhsan İstemem” ibaresi bulunmaktadır.
Mahmud Nedim Paşa’nın azlinden
sonra (31 Temmuz 1872) Diyojen’deki (sy. 124’ten itibaren) makale ve fıkraların
büyük bir kısmının Nâmık Kemal tarafından kaleme alındığı kabul edilir. Ancak
Âli Bey’in Diyojen’deki mizahî yazı tarzı Nâmık Kemal’inkine çok benzediğinden
bazı yazıların kime ait olduğu kesin olarak tesbit edilememektedir. Kaleme
aldıkları yazıların adları bilinmemekle beraber Menâpirzâde Nûri Bey ve
Kayazâde Reşad Bey de yazı heyetinde bulunmuştur. Bu ekip Yeni Osmanlılar
ruhunu ve daha önce bu yolda verdikleri mücadeleyi yazılarıyla devam
ettirmiştir. Dergide işlenen konular arasında üzerinde ısrarla durulanlar
devrin dâhilî, siyasî ve sosyal olaylarıdır. O sırada Ermeni cemaati
Hasonist-Antihasonist olarak ikiye ayrılmış, Rum ve Bulgar Ortodoks kiliseleri
çatışmaya girmişti. Bu bakımdan patriklerin birbirlerinin mensuplarını aforoz
etmeleri yanında tatlısu Frenkler’inin Paris belediyesini örnek alarak İstanbul
belediyesini kurmaya ve şehre atlı tramvay şebekesi tesisine uğraşmalarının
sebep olduğu yolsuzluklar ele alınıyordu. Gazetede okuyucu mektupları da “Bir
Varaka” başlığı altında verilmiştir. Yazı heyeti tarafından, o devirde
tiyatrolarda oynanan yabancı piyeslerin tercümelerinin Türk cemiyet hayatı
açısından uygun görülmediği, bunların yerine Türkçe telif eserler ortaya
konması gerektiğini belirten ilkyazılar da burada yazılmıştır. Diyojen bir
mizah dergisi olduğu halde sadece üç defa karikatür yayımlamıştır.
Diyojen devrin bütün
gazetelerinin aksine çok sade bir dil kullanıyor, yazısı ağdalı olanlarla
günlük konuşmalarına Fransızca kelimeler katma meraklılarını alaya alıyordu.
Ayrıca azınlık ve tatlı su Frenkler’inin yayımladıkları gazeteler ve onların
çıkarmaya uğraştıkları meseleler yanında Hidiv İsmâil Paşa’nın Mısır’ı ele
geçirme çabalarına şiddetle karşı çıkıyordu. Dış politikada sürdürdüğü mücadele
ise o yıllarda görülen Rusya’nın Avrupa siyasetine hâkim olma teşebbüslerine
karşı idi.
Diyojen’in makale ve fıkralarının
hemen hepsi, memleketin siyasî ve sosyal hayatı hakkında mizahî üslûpta tenkit
ve tarizlerdir. Bu yazılar ve manzum taşlamalar mizah havasında olmasına rağmen
devrin anlayış ve tenkide tahammül sınırlarını aşan ağırlıktadır. Bu yüzden de
matbuat müdürlüğü zaman zaman dergiye ihtarlarda bulunmuştur. Hükümet bu
ihtarlara uyulmadığını ileri sürerek dergiyi dört defa kapatmış, beşincide ise
imtiyazını iptal ederek yayımını yasaklamıştır.
İlk kapatılma süresi 50 gündür.
4. sayıda çıkan, Bağdat’ı ziyaret eden İran şahının maiyetinin 10.000 insan ve
20.000 hayvandan ibaret olduğunu belirten mizahî yazıda “mübalağada bulunmak”
suç sayılmıştır. İkinci kapatılma on iki gün sürmüştür. 14. sayıdaki “konağın
su hazinesinin boşalmış ve farelerin doluşmuş olduğu” fıkrası “devlet
hazinesinin kastedilmesi” şeklinde yorumlanınca gazete kapatılmıştır. On bir
günlük üçüncü kapatılma, 129. sayıda Fransız basınından tercüme edilen, “bir
Fransız kızının kendisine kazık cezası uygulayarak intiharı”nı nakletmesi
sebebiyledir ve bu haber “âdâba mugayir” sayılmıştır. Dördüncü kapatılma ise
iki aylıktır. 123. sayıda “Bulgar ve Hason Meselelerinin Neticesi” adlı
makalede, hükümet icraatına dair mizahî yazı ve aynı nüshada gazetelerin
iktidardan uzaklaştırılanları (Mahmud Nedim Paşa kabinesi) kötülemesi ve
yerlerine getirilenleri (Midhat Paşa kabinesi) methetmesi âdetini kınayan
karikatürü “hükümete dokunacak tezyif makalesi ve resmi” sayılmıştır. Beşinci
kapatılma ve imtiyazının iptali ile yayımının durdurulması ise 179, 180 ve 182.
sayılarda, mizahî olarak Mısır Hidivi İsmâil Paşa ve Rus Çarı Aleksandr
ağzından birbirlerine ve Rusya Hariciye Nâzırı Gorçakof ağzından Türkiye sefiri
Ignatiev’e yazılan mektupların “tanınmış kimselerin haysiyetine dokunmuş
olduğu” kanaatine varıldığından 183. sayıda olmuştur.
Mizahî yazılarıyla hükümetin
yanlışlıkları, huzursuzluğa yol açan icraatı ve suiistimaller hakkında halkın
gözünü açmak hususunda derginin yapmış olduğu hizmeti o devirde ciddi basın
yapamamıştır. İstanbul’da Beyazıt Devlet, Atatürk ve Hakkı Tarık Us
kütüphanelerinde bulunan Diyojen koleksiyonu, devrin sosyal hayatındaki çeşitli
meseleler, memleketin karşı karşıya bulunduğu tehlikeler, bir kısım azınlık ve
Türk basını temsilcisinin cehalet ve hıyanetlerini ortaya koyması ile hükümetin
basın hürriyeti anlayışı konusunda fikir edinilecek son derece önemli bir
kaynaktır.
KAYNAKÇA
TDV İslam Ansiklopedisi Ankara
Süleyman Şevket, Güzel Yazılar,
İstanbul 1923, IV, 36, 39.
Selim Nüzhet [Gerçek], Türk
Gazeteciliği, İstanbul 1931, s. 52.
Mustafa Nihat [Özön], Namık Kemal
ve İbret Gazetesi, İstanbul 1938, s. 4-14, 50.
R. Ekrem Koçu, “Diyojen
Gazetesi”, İst.A, IX, 4630-6432.
Ahmet Hamdi Tanpınar, 19 uncu
Asır Türk Edebiyatı Tarihi (İstanbul 1956), İstanbul 1988, s. 357.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayın takipçilerimiz hakaret etmeden yorumlarınızı yapabilirsiniz.