19.YÜZYIL'DA KÜRESEL GÜÇLER ÇERÇEVESİNDE ŞARK MESELESİNİN TAHLİLİ - akademitarih

EN YENİ MAKALELER

Post Top Ad

Your Ad Spot

21 Temmuz 2020 Salı

19.YÜZYIL'DA KÜRESEL GÜÇLER ÇERÇEVESİNDE ŞARK MESELESİNİN TAHLİLİ



Tarihsel Süreçte Küresel Güçler Çerçevesinde

 Osmanlı’yı Paylaşma Diplomasisinin Adı: Şark Sorunu 


ERDEM BAŞTUĞ
Kırıkkale Üniversitesi Tarih Bölümü 4.Sınıf Öğrencisi






XIX.Yüzyılın ortaları 31 Mayıs 1844 İngiltere’nin daveti sonucu Çar I.Nicola mahiyeti ile beraber Britanya adasına ayak basar İngiltere Hariciye nazırı Lord Aberdeen ile mülakatı esnasında Çar 1.Nicola aşağıdaki ibret verici sözleri hitap eder:


“Türkiye ölüm yatağındadır. Biz onun hayatını muhafaza için için gayret sarfedebiliriz, fakat bu işte muvaffak olamayacağız işte böyle bir zaman kritik olacaktır. Ben ordularımı harekete geçirmek mecburiyetinde kalacağımı şimdiden görüyorum. O zaman Avusturya’da böyle bir şey yapacaktır Bu hareketi yaparken ben Fransa’dan korkarım ki, Fransa Afrika’da, Akdeniz’de Şark’da kendisinden çok şey isteyecektir. Her halde Ankona heyeti seferiyesini hatırlarsınız? Neden Fransada böyle bir heyeti askeriyeyi mesela Girit’e veya İzmir’e göndermesin? Yani bu suretle, Rus Ordusu, Avusturya ordusu ve büyük bir İngiliz donanması o sahada toplanabilir. Ateşin yakınında bu kadar çok barut fıçısı olunca, kıvılcımların bu barut fıçılarını tutuşturmayacaklarını kim garanti edebilir?[1] 

İlk olarak doğu sorunu Rus Çarı tarafından bu şekilde tasnif edilmişti daha sonra ki yıllarda herkes tarafından malum olunan hasta adam diyaloğuna girmeye gerek duymuyorum. Şimdi Rusya-
Britanya-Fransa bağlamında 19.Yüzyıl ile başlayıp 20.Yüzyıl ile bilhassa Britanya İmparatorluğu için kabuk değiştiren doğu sorununu diplomatik perspektifte ele alalım;

Taraflar birbirlerinin çıkarlarına dahil olmadığı müddetçe doğu sorunu bir sorun olmamış çıkarlarına müdahale edildiğinde bir doğu sorunu olmuştur. Doğu sorunu Osmanlı devletinin yaşaması yada yaşatılması Avrupa devletlerinin çıkar kavgasına hizmet eder. Özellikle Birleşik Krallık ve Rusya’nın çıkar kavgasına hizmet eder .Birleşik Krallık için doğu sorunu Bölgede güçlü bir Rusya İstemiyorlar Ruslar son on yılda yayılmacı bir politika izlemeleri, Rusların Osmanlıyı bölüşmek arzusu ve İngiltere’nin ebedi düşmanı olan Rusların Osmanlı toprakları üzerinden sıcak denizlere inmesini engellemektedir(doğu Akdeniz coğrafyası hammadde anlamında önemli)..Hint ticaret yolunun güvenliği için yine Büyük Britanya için doğu sorunu büyük bir önem arz etmektedir. Bu iki gücün Doğu sorunu için karşılaşmasının en bariz örneği Kırım savaşıdır. Ayrıca İngilizlerin doğu sorunu zamanla değişmektedir. Önceleri Osmanlı toprak bütünlüğü olan doğu sorunu daha sonra Süveyş kanalının açılması ve Kıbrıs’ın işgaliyle birlikte Karadeniz’e Rusya’yı hapsetmekten ziyade Rusya’yı Akdeniz de durdurma projesine dönmüştür. Süveyş kanalı ve Kıbrıs’ın işgaliyle birlikte Osmanlı toprak bütünlüğü olan İngilizler için zemin kaymasına neden olmuş Osmanlının toprak bütünlüğünü sağlamaktan vazgeçmişlerdir. Çünkü Hindistan yolunu İngilizler garanti altına almıştır Rusya için doğu sorunu fetihler siyaseti Büyük Petro’nun bıraktığı bir vasiyetnamesidir. İstanbul ve boğazları egemenliğine geçirmek istemesi yalnız çarların genel bir politikası olmayıp Rusların genel istila siyasetinin doğurduğu bir netice idi Ord.Prof.Dr.Enver Ziya KARAL Rusya için jeopolitik açıdan doğu sorununu şu şekilde tarif ediyor

Rusya’nın kuzey ve batı sahilleri bölümünde senenin belli zamanlarında buzlarla örtülüdür. Doğu sahilleri ise ekonomi ve ticaret bakımından yeterli derecede verimli değildi. Bu böyle olduğu için karadenize ve akdenizi Ruslar iktisat ve ticaret için önemli buluyorlardı.[2]

Bu da Ruslar için doğu sorununu önemli hale getiriyordu.Kısaca Rusya için doğu sorunu Osmanlı’yı yıkarak Osmanlı topraklarına bilhassa boğazlara hakim olup Sıcak denizlere inmekti.

Kanuni dönemiyle mütemadiyen Fransa ile başlayan iyi ilişkiler II.Selim’in tahta çıkışı ve Fransa’ya verilen Kapitülasyon ile zirveye ulaşmıştır. Ancak III.Selim’in Saltanatı sırasında Napolyon’un Mısır’ı işgali Osmanlı diplomasisinde bir değişime yol açmış Kavalalı hadisesinde Fransa’nın Osmanlı karşısında bir tutum alması ise bu durumun diğer bir tezahürü olmak ile binaenaleyh geleneksel müttefik bir anda düşman oluvermişti. Aslında Fransa için doğu sorunu tamamen Akdeniz ile alakalıydı. Fransa yedi yıl savaşlarında Amerika’da ki sömürgelerini İngilizlere kaptırmasının ardından Atlas denizinde egemenlik İngiliz denetimine geçmiş kayıplarını Akdeniz üzerinden Fransa gidermek niyetindeydi. Fransız Hariciye Nazırı Taleyran Fransa için Doğu sorununu Akdeniz üzerinden şu mısralar ile anlatır:

“Akdeniz tamamen bir Fransız gölü olmalıdır. Ticaretini biz yapmalıyız. Bizim projelerimizi kendilerine mal edinmek isteyenleri Akdeniz’den uzaklaştırmalıyız.”
Ülkemizin bugün ki Libya politikasına baktığımız zaman Fransa’nın Türkiye aleyhinde bir tutum sergilemesinin nedenini Taleyran’ın beyanatına baktığımızda anlamak mümkündür.
Yukarıda belirttiğimiz Üzere Doğu sorunu Büyük emperyal güçlerin netice itibariyle baktığımız zaman birbirleri ile olan çıkar çatışmasının net adıdır. Bu yazımda sizlere 200 yıllık meselenin iç yüzünü ülkelerin diplomasileri açısından anlatmaya çalıştım. Tarih ancak geçmişten ders alarak ilerisi için doğru adımlar atıldığı müddetçe katkı sağlar. Emperyal güçlerin Doğu Akdeniz ve Mezopotamya ve Türkistan topraklarında ülkemize yönelik tehditleri devam etmektedir tarihten ders alarak bizlere düşen vazife uyanık olmaktır. Sağlıcakla kalın hoşçakalın.






KAYNAKÇA:
Akdes Nimet KURAT Türkiye Ve Rusya
Enver Ziya KARAL Osmanlı Tarihi V.Cilt
Enver Ziya KARAL Osmanlı Tarihi VIII.Cilt
HALİL İNALCIK Devlet-i Aliyye Cilt IV
Talleyrand PERİGORD Hatırarı Prens Talleyrand’ın Anıları
Engelhard Tanzimat
Virginia AKSAN Osmanlı Harpleri
Mesut Uyar/Erikson Osmanlı Askeri Tarihi




[1] Akdes Nimet KURAT Türkiye Ve Rusya S.66
[2] Enver Ziya KARAL Osmanlı Tarihi V.Cilt S.205







2 yorum:

Sayın takipçilerimiz hakaret etmeden yorumlarınızı yapabilirsiniz.

Post Top Ad

Your Ad Spot