Unutulan Kahramanların Destanı “Ana Ben Ölmedim” - akademitarih

EN YENİ MAKALELER

Post Top Ad

Your Ad Spot

31 Ağustos 2020 Pazartesi

Unutulan Kahramanların Destanı “Ana Ben Ölmedim”

1.Dünya Savaşı Türk Esirleri

İlhan Şahin

Erdem Baştuğ
Kırıkkale Üniversitesi Tarih Bölümü

Akademi Tarih editörleri olarak bugün siz değerli takipçilerimize belki de çoğumuzun bilmediği hatta haberinin dahi olmadığı yitik çocuklarımızdan söz edeceğiz. Daha doğrusu Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran Hocamızın çok önemli eseri olan “Ana Ben Ölmedim” isimli eserinden iz süreceğiz.

 


Sayın Taşkıran yıllarını vermiş çok sayıda arşiv taramış ve 220 bin Mehmetçiğin Birinci Dünya savaşın da esir tutulduğu dünyanın birçok yerinden bize bilgiler aktarmıştır. Yani kendileri gelmese bile bize atalarımızın anılarını çektikleri sıkıntıları getirmiştir.

 

İsterseniz konuya girmeden önce Cihan Harbine çok kısa bir göz atalım. I. Dünya Savaşı’nın 1914 yılında başlamasıyla birlikte Osmanlı Devleti, 4 yıl sürecek olan uzun ve kanlı bir savaşın içine girdi. Osmanlı Devleti, bu savaşta gerek taarruz gerek avunma gerekse müttefik kuvvetlerine yardım etmek amacıyla on cephede mücadele etmek zorunda kalmıştı. Bu çarpışmalar, Ortadoğu ve Kafkas coğrafyasından başlayarak Balkanlara kadar uzanmaktaydı[1].

Osmanlı Devleti, bu savaşta 200.000 civarında askerini (bu rakam seferi kuvvetlerin neredeyse %10’u) savaştığı devletlere (İngiltere, Fransa, Rusya, İtalya ve Romanya) esir verdi. Bu esirler, Hindistan’dan İngiltere’ye, Kuzey Buz Denizi’nden Mısır’a kadar uzanan geniş bir coğrafya içerisinde değişik kamplarda esaret hayatı yaşamak zorunda kalmıştı[2].

Dünyanın bir ucundan diğer ucuna gönderilen Türk Esirleri bir çok yerde insanlık dışı muamelelere maruz kalır. Hatta Galiçya Cephesinden Rusya’nın Japonya kıyılarındaki Viladovostok’a kadar olan mesafe yaklaşık olarak 12 bin kilometredir. Bu da neredeyse dünyanın üçte biri kadar mesafe demektir. Esir mektupları, esirlerimizin yaşam biçimleri Kanada’dan Mısır’a, Kıbrıs’tan Buruma’ya hatta Hindistan’dan Sibirya’ya kadar geniş bir coğrafyaya kadar sürgün edilirler. Bunların içerisinde Rusların eline düşenler büyük sıkıntı çekerler. Azerbaycan’ın Nargin adasına kadar olan bölümde büyük işkence görürler.

Biz daha fazla anlatıp işin tılsımını kaçırmak istemiyoruz. Ancak ilerde konuyla ilgili bilimsel bir makale yayınlanacaktır. Ancak eğer unutulmuş atalarımızın gerçek hayat hikâyelerini okumak istiyorsanız Sayın Hocamız Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran’ın “Ana Ben Ölmedim” isimli eserini öneriyor ve Hocamıza bizlere böyle bir eser kazandırdığı için sonsuz teşekkür ediyoruz.





[1] Mahmut AKKOR, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi 2006, SAKARYA

[2] Prof.Dr. Cemalletin Taşkıran, Türkiye İş Bankası yayınları, İstanbul 2001


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayın takipçilerimiz hakaret etmeden yorumlarınızı yapabilirsiniz.

Post Top Ad

Your Ad Spot