Atatürk'ün Milliyetçilik Anlayışı
Akademi Tarih Bloger sayfası siz değerli okurlarını bilgilendirmeye devam ediyor . Atatürk’ün Milliyetçilik Anlayışı hakkında bilgi vermeden önce çok kısa şunları dile getirmek istiyorum.
Milliyetçilik
her insanda ve toplumda olması gereken bir düşünce yapısıdır. Her
toplumun kendi milletini sevmesi, bağlı kalması o toplumu daha ileri seviyeye götürecek,
dış güçlere karşı bir kalkan oluşturmasını sağlayacaktır. Türk Tarihini okuduğumuz
zaman alınan tüm zaferlerin, verilen tüm mücadelelerin temelinde milliyetçilik anlayışının
olduğunu görmekteyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşuna baktığımızda
ise Atatürk ilkeleri arasında milliyetçiliği görmüş oluyoruz . Bu yüzden Milliyetçilik devletin istikbali için önemli
bir ilkedir diyebiliriz.
Türkler akım olarak Milliyetçiliği 19. Y.Y’ da
tanımışlardır. Akım olarak belirtmemin sebebi ise Türkler; milletini seven, milletine
sadık , milletinin çıkarını kendi çıkarından üstün tutan, devleti için her
türlü fedakarlığı yapmaya hazır bir
millet oldukları için yüzyıllardır içlerinde milliyetçilik duygusunun yattığını
söylemek mümkündür. 19. Y.Y’ da Fransız İhtilali ile Osmanlı Devleti’ne de etki
eden Milliyetçilik akımı devletin zor zamanlar geçirmesine sebep olmuştur. Çünkü
Osmanlı Devlet'i çok uluslu bir devlet
yapısına sahiptir. Her milletten insanın bulunduğu bu topraklarda milliyetçilik,
iç karışıklıklara sebebiyet vermiştir. Bunun sonucunda birçok akım öne sürülmüş
toplumun bütünlüğünün korunması ve devletin dağılmaması için uğraşmışlardır.
Fakat çıkarmış oldukları akımlar etkili olmamıştır. Osmanlı Devleti’nin
parçalanmasında Fransa’dan gelen milliyetçilik akımının hayli etkisi olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı
bireyin tarihi olaylardan güç alması ve kendi milletinin tarihiyle gurur
duymasıdır. Bununla birlikte diğer devletleri küçümsemez, ırkçılığı reddeden
bir milliyetçilik anlayışına sahiptir. Birey çıkarı değil millet çıkarı ön plandadır.
Emperyalist güçlere karşıdır. Atatürk’ü milliyetçilik anlayışı durağan değil aktiftir.
Çağdaşlaşmaya açık bilim ve teknik nerede ise alınması gerektiğini savunur. Milliyetçilik
ilkesi doğrultusunda Milli bir Türk devletinin kurulması, TBMM’nin açılması,
kabotaj kanunu çıkarılması, Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumlarının
kurulması milli inkılaplar arasında yer almaktadır.
Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı milletlerin
bağımsızlık kazanmalarına yöneliktir. Mazlum
milletler Atatürk'ün ulusal bağımsızlık mücadelesinin kendilerine örnek
edinmişlerdir . Giriştikleri bağımsızlık savaşlarında ise başarılı olmuşlardır.
Bu yüzden Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı
Orta ve Uzak Doğu’da, Afrika’da
Rusya’nın güneyinde ki mazlum milletlere ışık olmuştur. Atatürk sadece Türk milletinin değil bütün
mazlum milletlerin yanında olmuştur ve 1922 yılında bizzat kendisi bunu şöyle
ifade etmişti: “Türkiye’nin bugünkü mücadelesi yalnız kendi nam ve hesabına olsaydı
belki daha kısa, daha az kanlı olur ve daha çabuk bitebilirdi. Türkiye büyük ve
mühim bir gayret sarf ediyor. Çünkü müdafaa ettiği, bütün mazlum milletlerin
bütün şarkın davasıdır ve bunu nihayete getirinceye kadar Türkiye, kendisi ile beraber olan şark milletlerinin
beraber yürüyeceğinden emindir.”
Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözlerinden de
anladığımız gibi Türk Milletinin yanında olan mazlum milletlerin yanında
olacağız. Yakın tarihe baktığımızda 26 Şubat 1992 tarihinde Karabağ bölgesinde Hocalı kasabasında yaşanan katliamı üzüntülü bir şekilde hatırlamak
durumundayız. Bütün dünyanın sesiz kaldığı bu katliama Türkiye o zaman da sesiz
kalmadı ve o günü hiç unutmadı. Bugüne baktığımızda ise Karabağ bölgesinde tarihin
tekerrür ettiğini görüyoruz . Ermeni istilasına maruz kalan Azerbaycan sıkıntılı
ve sancılı günler geçirmektedir. Türkiye,
Azerbaycan’ın derdini kendine dert edinmekte
yapılan katliamlara karşı tepkisiz kalmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin milliyetçilik anlayışı
işte burada kendini belli etmektedir. Türk Tarihinde sadece bu değil milliyetçiliğe dair
bir çok örnek bulunmaktadır. En büyük örnek olarak da milli mücadele dönemini
söyleyebiliriz. Genç, yaşlı, kadın, erkek demeden bu dönemde Türk milleti savaşlara
bizzat katılmışlardır. Bu ilke sayesinde Kurtuluş savaşı kazanılmış, iç ve dış
tehditlere karşı ülke bütünlüğü kurulmuş, birlik ve beraberliğin oluşmasına
zemin hazırlamıştır.
Sözlerime son vermeden önce kıymetli kardeşimin
yazdığı şiiri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ben Türk Milliyetçisiyim
Cihana yayıldı şöhretim şanım
Fark etmez erkeğim, kadınım, yaşım.
Düşmanın gözbebeğine Turan’ı ben yazdım
Asil milletin ferdi ben Türk Milliyetçisiyim
Dilimde Öz Türkçem bir ümidim bu memlekette
En önde ben varım vatanıma hizmette
Başım dik, dostum Türk, kanım asil elbette
Asil milletin ferdi ben Türk Milliyetçisiyim
Olsak da Çerkez yahut Boşnak
Amaç değil midir birlikte koşmak
Irkçılık denen şey bizden çok uzak
Asil Milletin ferdi ben Türk Milliyetçisiyim
Benim yozlaşan kültüre dur diyecek!
Milli kültür deryasının şavkına yüz sürecek
Edep haya iffetle faziletlenecek
Asil milletin ferdi ben Türk Milliyetçisiyim
Nefise Aydın
Ben de Türk milliyetçisi olarak bugünkü yazımı geçmiş ve bugün olduğu gibi gelecekte ise şüphesiz yanlarında olacağımız Azerbaycan Türk’ü kardeşlerimize armağan etmek istiyorum... Bu arada Vefatının sene-i devriyesini yaşadığımız büyük fikir adamı Ziya Gökalp’i de rahmetle anıyorum.
İki Devlet Tek Millet Yaşa Azerbaycan!!!
Kaynak
SÜRGEVİL Sabri , ÖZGÜN Cihan, ORTAÇ Hilal, YAPUCU
Olcay , Türkiye Tarihi ve Uygarlıkları , Değişim Sürecinde Türkiye (1908-2010) ,
İlya İzmir Yayınevi ,2017/İzmir
BUDAK Ömer, DOĞAN Hakan , Milli Mücadele'den
Cumhuriyet'e Türkiye Tarihi , Anadolu Okul Yayınları , Anakara /2019
AVCI Cemal, Atatürk’ün Milliyetçilik Anlayışı
KESKİN Fatih, Hocalıdan Günümüze Karabağ Meselesi,
Ülkü Ocakları Dergisi, S:34
YÜCEL Özkaya, Altı İlke
TURHAN Feyzioğlu, Atatürk ve milliyetçilik


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayın takipçilerimiz hakaret etmeden yorumlarınızı yapabilirsiniz.