OSMANLICA BELGE OKUYALIM: XVII. YÜZYILIN İLK YARISINDA MALÎ DURUM - akademitarih

EN YENİ MAKALELER

Post Top Ad

Your Ad Spot

29 Eylül 2020 Salı

OSMANLICA BELGE OKUYALIM: XVII. YÜZYILIN İLK YARISINDA MALÎ DURUM

  osman11

Akademi Tarih sayfamızın bugün ki konuğu Kırıkkale Üniversitesi Tarih Bölümü 4.Sınıf Öğrencisi İbrahim GÜLEŞEN sizlere Osmanlı Türkçesi belgesi sunuyor. Keyifli okumalar dileriz.


ibo


İbrahim GÜLEŞEN 

 
                            Kırıkkale Üniversitesi Tarih Bölümü 4. Sınıf Öğrencisi






XVII. YÜZYILIN İLK YARISINDA MALÎ DURUM
Kezâlik yurtluk ve ocaklık ashâbı olan ümerâ hudûd-ı hâkānî muhâfazası hidmetini 
edâ ederek taraf-ı devletden bir şey almayıp dirlikleri hâsılâtıyla geçinirler idi. 
Sâdisen tersâne-i âmire mesârifi olan bin altı yüz kesenin dokuz yüz bu kadar kesesi 
cânib-i hazîneden i‘tâ ve mâ-adâsı tersâne ocaklıklarından istîfâ kılınageldiği sâlifü’z-zikr 
bin altmış dört senesi muvazenesinde mastûrdur. 
Sâbi‘an selâtîn-i mâzıye vüzerâ ve ümerâ ve sâir ashâb-ı hayrât gerek İstanbul’da ve 
gerek memâlik-i Devlet-i aliyyenin her cânibinde pek çok cevâmi‘ ve medâris ve mekâtib ve 
köprü ve han ve hamâm misillü ebniye-i hayriyye vü lâzime inşâ ve sular icrâ ederek hem 
bilâd ve kasabâtı i‘mâr ve tezyîn ve ve hem de intişâr-ı ulûm ü fünûn zımnında müderris ve 
hâce ve talebe-i ulûm ve hademe-i vakfa vazîfe-i nakdiyye ve ayniyye tertîb ü ta‘yîn idüp 
hattâ mekteb çocuklarına bile kapama ta‘bîr olunur elbise ve sâire tahsîs eylemişlerdir ve 
ba‘zı mühimm tarîk ve cisrlerin tathîr ü ta‘mîri içün civârında bulunan köyler tekâlif-i 
örfiyyeden muâf tutulmağla anlar dahi dâimâ vazîfelerini icrâ ederler idi. Binâ





Kezâlik Merzifonî Kara Mustafa Paşa mağzûben maktul olduğu ve bi’l-cümle nukūd 
[ve] eşyâsı mirîye kabz olunduğu hâlde oğlu Ali Bey ki sonraları Maktûl-zâde Ali Paşa 
nâmıyla kesb-i iştihâr etmişdir Dîvân-yolu’nda olan medrese ve müteferriâtını pederinin 
akab-i i‘dâmında inşâ etdirip bunların ise ne kadar masraf ve servete mevkūf idiği muhtâc-ı 
beyân değildir ve daha pek çok vüzerâ-zâdeler babalarından kalan emvâl ü emlâk ile 
müreffehen evkāt-güzâr olmuşlardır ki her birinin ityânı mûcib-i tafsîl olacağından terk 
kılınmış ve zann olunduğu gibi her vezîrin vefâtında kâffe-i emvâl ü emlâki müsâdere 
olunmak ve ıyâl ü evlâdı sokaklara atılmak vâkı‘ olmamışdır. Bir de hadd-i ma‘rûfu tecâvüz






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayın takipçilerimiz hakaret etmeden yorumlarınızı yapabilirsiniz.

Post Top Ad

Your Ad Spot