KIZILIRMAK
OLMASA SAKARYA OLUR MUYDU?
KIRIKKALE
SAHİBİNİ ARIYOR
İlhan ŞAHİN Türk
tarihinin en önemli zaferlerinden biri olan Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103.
Yılını kutluyoruz. Sakarya Meydan Muharebesi Türk’ün son kalesi, bıçağın kemiğe
dayandığı ve Türk Milleti’nin 1683’te II. Viyana Kuşatması ile başlayan geri
çekilişin son bulduğu yaklaşık 238 yıllık ezikliğin, geri çekilmenin ve
yıkılışın durduğu kahramanlık hikâyesidir. 22 gün 22 gece süren muharebeler
neticesinde geri çekilme durmuş bir yıl sonra da düşman denize dökülmüştür.
Tarihe “Subaylar Savaşı” olarak da geçen muharebeler neticesinde
Türk Milletinin en eğitimli kadroları önce Çanakkale Muharebelerinde, sonra da
Sakarya Meydan Muharebesinde şehit verilmiştir. Dolayısıyla yeni kurulan Türk
Devleti ilk yıllarında yetişmiş kadrosu olmadığı için büyük sıkıntılar
çekmiştir. Savaşlarda
hep cephe önü anlatılır ve kahramanlaştırılır. Ancak Millî Mücadele döneminde
bir millet tüm imkânsızlıklara rağmen emperyalizme başkaldırmıştır. Dünya
tarihinde hiçbir örneği olmayan Türk Millî Mücadelesi yediden yetmişe, kadını
erkeği, genci çocuğu işin ucundan tutmuş varoluş mücadelesi vermiştir. Cephe
önünde mücadele eden kahraman Mehmetçik ve onun Aziz komutanları kadar cepheye
mühimmat ve lojistik desteği sağlayan isimsiz kahramanlar pek bilinmez ya da
hatırlanmaz. Hâlbuki Yunan Kuvvetleri lojistik merkezinden uzaklaştığı için
Sakarya’da kaybetmiştir. Kısacası cephede savaşan askere cephane götürmez,
giyeceğini, yiyeceğini temin etmezseniz asker ya açlıktan ya da düşmana kurşun
atamadığı için telef olacaktır. Sakarya
Zaferi’nin kazanılmasında birçok bölgenin, köyün, kasabanın, şehrin katkısı
bulunmaktadır. Ben bu yazımda zafere katkısı olan önemli yerlerden ama kıymeti
yeterince anlaşılmayan Kırıkkale ve çevresinin katkısına işaret etmeye
çalışacağım. Millî
Mücadele’nin en önemli üç lojistik destek yolu vardır. Birisi “İstiklal
Yolu” olarak bilinen lojistik hattıdır. İnebolu sahilinden başlayıp
Kastamonu ve Çankırı üzerinden Ankara'ya uzanan, Türk Kurtuluş Savaşı boyunca
İnebolu'ya deniz yoluyla gelen cephanenin kağnılarla cepheye ulaştırılmasında
kullanılmış olan 344 km'lik yoldur.[1] Bu yollardan biri de
İzmit-Geyve Eskişehir yoludur. Taşıdığı silah cephane ve levazım malzemesi
bakımından en büyük en önemli lojistik destek hattı ise Yahşihan–Ankara-Polatlı
arasında bulunan yoldur. Bu yol o dönemdeki tek milli demiryolu özelliğine
sahip olan ve Prof. Dr. Hamit Pehlivanlı tarafından “Zafer Destek Yolu” olarak
adlandırılan yoldur. “İstiklal
Yolu”nun halkımız tarafından çok iyi bilinmesinin nedeni adı geçen
yoldan Halide Edip (Adıvar), Yakup Kadri (Karaosmanoğlu) gibi ünlülerin geçmesi
ve Ankara’ya ulaşmasıdır. Yahşihan-Ankara-Polatlı arasındaki demiryolu hattı iüzerinden
Karadeniz, Çukurova, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu’dan gelen hemen hemen
tüm lojistik malzemesi Yahşihan’da toplanıp cepheye gönderilmiştir. Yine aynı
zamanda Keskin’de bulunan fişekhanede üretilen silahlar da bu hat üzerinden
Sakarya’daki askeri birliklere ulaştırılmıştır.[2] Yahşihan’da oluşturulan “Amale
Taburları”, “Mühimmat Depoları”, Keskindeki silah üretim tesisleri ile Sakarya
ve Büyük Taarruza büyük destekler sağlanmıştır. Askeri Fabrikalar Umum
Müdürlüğü adı altında bugünkü MKE’nin temelleri 1921’de atılmıştır. Keskin ve
Yahşihan’da oluşturulan Sahra Hastaneleri ile cephede yaralanan askerlerin
tedavisi buralarda yapılmıştır. Hatta Yahşihan-Ankara arası demiryolu hattının
önemi Amerikalı bir gazeteci olan Clarence K. Street’in dikkatini çekmiştir.
Street, Yahşihan’a kadar gelip savaş döneminde bölgeyi incelemiş ve kitabında
bu önemli lojistik merkezine yer vermiştir.[3] Kahraman bölge halkı Millî
Mücadele boyunca varını yoğunu ortaya koymuş bazen sırtında mermi taşımış,
bazen de yaralı askerlerin tedavileri ile ilgilenmiştir. Genel Kurmay
verilerine göre Millî Mücadele boyunca Yahşihan’dan başlayan ve Pehlivanlı’nın “Zafer
Destek Yolu” diye adlandırdığı hat üzerinden lojistiğin yüzde 50’si
taşınmıştır. Özellikle Sakarya ve Büyük Taarruz’un kazanılmasında Yahşihan ve
Keskin çok önemli bir merkezdir. “İstiklal Yolu” olarak
tabir edilen mekânlar her yıl yapılan etkinliklerle binlerce kişiyi ağırlarken
Yahşihan-Polatlı arasında bulunan “Zafer Destek Yolu” nu maalesef
kimsenin aklına gelmemekte hatta şehrin yöneticileri dahi bilmemektedir. Bu
yüzden de ne yazık ki Kırıkkale-Keskin-Yahşihan’ın tarihteki rolü bölge halkı
tarafından da öğrenilmeyecektir. Son
yılların “Cumhuriyet Şehri Kırıkkale” diye bir moda terimi var: Sanki
Kırıkkale bölgesi daha öncesinde yokmuş ve Cumhuriyetle birlikte ortaya çıkmış
gibi gösteriliyor. Kırıkkale bölgesi çok derin bir tarihi geçmişe sahiptir.
Kırıkkale Üniversitesi bünyesinde yıllar önce “Kırıkkale Tarihini Araştırmalar
Merkezi” kurulmuştur. Bu merkezin başkanlığını şu anda Prof. Dr. Hamit
Pehlivanlı yürütüyor. Hoca Kırıkkale tarihi üzerine hem kendisi hem de
öğrencilerine çalışmalar yaptırıyor. Yahşihan Kaymakamı Sayın Ender Faruk
Uzunoğlu Bey Yahşihan tarihi araştırmalarına gücü yettiğince destek veriyor. Kırıkkale
Valisi Sayın Mehmet Makas desteğini ilk olarak “Kale Fest” kapsamında
Yahşihan Kaymakamlığı tarafından organize edilen panele verdi. Bu yapılanlar
elbette yeterli değildir. Daha başka faaliyetlere ve yayınlara ihtiyaç vardır.
Kırıkkale ve çevresi ile ilgili yapılan kitap, makale vs.nin yayınlanması için
yerel yöneticilerin, maddi imkânı olan kişi ve kurumların desteğine ihtiyaç
bulunmaktadır. Bulunduğu şehirlere bilimsel anlamda canlılık kazandırması gereken
Üniversitenin faaliyetleri önemlidir. Üniversitenin,
Mülki idarelerin ve belediyelerin iş birliği ile bu canlılık ve verimlilik
sağlanabilir. Türkiye’de bunun pek çok örneği olduğunu biliyoruz. Kırıkkale’de
de bu canlılık ve faaliyetlere ihtiyacımız olduğu kanaatindeyim. Sakarya
Zaferinin 103. yıl dönümü münasebetiyle Kırıkkale-Keskin-Yahşihan bölgesinin
Millî Mücadeleye verdiği desteğin kalıcı olarak hatırlanması yazılı, görsel vs
malzeme ile tarihe mal edilmesi için ilgililere bir hatırlatma yapayım diye bu
yazıyı kaleme aldım. Bu destekler sağlanmazsa hiç kimse “Kızılırmak
olmasaydı Sakarya’nın olmayacağını” bilemeyecek. Bu vesile ile Sakarya
Zaferi’nin 103 yılını kutluyor, şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnet ile
anıyorum. [1] İlhan Şahin “Millî Mücadele’ye
Demiryolu Lojistik Desteği ve Yahşihan İstasyonu”, Büyük Taarruz ’un 100. Yılı
Sempozyumu, Ülkü Ocakları Yay., Ankara 2022, s. 6. [2] İlhan Şahin, a.g.t., s. 7. [3] Bahçeşehir Üniversitesi yayınları
arasında Milli Mücadele yıllarındaki Türkiye’yi ve Türk tarihini ilgilendiren
önemli bir kitap yayınlandı. Kitabın başlığı şu şekildedir: “BİLİNMEYEN TÜRKLER
-Mustafa Kemal Paşa, Milliyetçi Ankara ve Anadolu’da Gündelik Hayat –Ocak-Mart
1921”. Kitap, Tarih Profesörü Heath W. Lowry tarafından gözden geçirilerek
yayınlanmıştır. Kitabın Amerikalı yazarı üniversiteyi bitirdikten sonra Fransız
istihbaratında görev yapmış ve sonra gazeteci olarak çalışmıştır. (s. XI, 2
numaralı not) Streit, 1921’de ABD’ne döndüğünde kitabına bu ismi vermiş, ancak
Amerika’da veya Avrupa’da eserini yayınlatma şansı bulamamıştır. Yazar bunun
sebebini, “Türk milliyetçilerinin genelde asi şakiler olarak görüldükleri bir
zamanda onları son derece olumlu bir şekilde ele alması” olarak izah etmektedir.
Dolayısıyla eser aradan doksan sene geçtikten sonra yayınlanabilmiştir. (Prof.
Dr. Hamit Pehlivanlı “90 yıl önce Kırıkkale'yi yazdı İstihbaratçı Gazeteci
Clarence K. Street’in “BİLİNMEYEN TÜRKLER” İsimli Eserinde Kırıkkale ve
Çevresine Dair Bazı Bilgiler”) İl Gazetesi, Kırıkkale, 30 Ocak 2012. Erişim: 01
Ağustos 2022. |